Dosya Kapsamına Ve Emsal Dosyalarda Dinlenen Tanık Beyanlarına Göre, Arabuluculuk Görüşmelerinin Toplu Olarak Gerçekleştirildiği, Anlaşma Belgesinin Çelişkili İfadeler İçerdiği, Kıdem Tazminatı Ve İki Maaş Tazminat Ödenmesi Öngörüldüğü Halde Diğer Tazminat Ve İşçilik Alacakları Bakımından Hakkın Gerçekleşmediği Veya Karşılığının Ödendiği Şeklinde Sözcüklere Yer Verilerek Türk Borçlar Kanunu’nun 420. Maddesinde Aykırı Şekilde İbra Etkisi Kazandırılmaya Çalışıldığı, Kıdem Tazminatı Dışındaki Alacaklar Ve İşe İade Davası İle İlgili Olarak Delil Oluşturma Ve Dava Açma Yasağı Oluşturma Yönünde Çaba İçine Girildiği, Fesih Yasağı Bulunan Dönemde, Davacının İkramiye Düzenlemesine Yönelik Değişiklik Teklifini Kabul Etmemesi Sonucunda, Ücretsiz İzne Çıkarılma Baskısıyla İşçinin İradesi Fesada Uğratılarak İstifa Dilekçesinin Alındığı, Bu Durumda, Usulüne Uygun Bir Arabuluculuk Görüşmesinin Yapılmadığı, Yapılan İşlemlerin, Geçerli İhtiyari Arabuluculuk Faaliyeti Olarak Nitelendirilemeyeceğine Karar Verilmiştir.

İstanbul BAM 26. Hukuk Dairesi
Esas:2022/242
Karar:2022/569

Arabuluculuk Tutanağının Geçersizliği ve İşe İade Kararı .

“…Dosyada yer alan arabuluculuk anlaşma belgesinde uyuşmazlık konusu, “iş akdinin sonlandırılmasından doğan işçilik hakları ” şeklinde gösterilmiştir.
Anlaşma tutanağında davacı içinin tek taraflı fesih dilekçesi sunduğu belirtilmiş, diğer yandan kıdem tazminatı ve iki maaş tazminat ödenmesi yönünde anlaşmaya varıldığı açıklanmıştır.
Davacının, 17.07.2020 tarihli dilekçesi ile ikramiye ile ilgili değişikliği kabul etmediğini, sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ve haklarının ödenmesini talep ettiği, davalı tarafça 17.07.2020 tarihinde arabulucuya başvuru yapıldığı ve aynı gün sürecin anlaşma yoluyla sonlandırılarak son tutanağın düzenlendiği, davacıya kıdem tazminatı olarak net ….. TL kıdem tazminatı ve ek iki maaş olarak ….. TL ödenmesinin kararlaştırıldığı, bunun haricinde davacı tarafından işçilik alacağı ve işe iade talebinin bulunmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davacının ücreti dikkate alındığında, ek maaş olarak ödenen tutarın, ihbar tazminatına karşılık ödendiği izlenimi oluşmaktadır.
Anlaşma tutanağında davacının tek taraflı fesih dilekçesi sunduğu, devamında çalışma şartlarının işçi aleyhine değiştirilmesi nedeni ile tek taraflı olarak zorlayıcı nedenle feshettiği belirtilmiş olsa da, dosyaya sunulan dilekçede davacının tazminatlarını talep ettiği, işten ayrılış bildirgesinde, işten ayrılış nedeninin kod 23 olarak belirtildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına ve emsal dosyalarda dinlenen tanık beyanlarına göre, arabuluculuk görüşmelerinin toplu olarak gerçekleştirildiği, anlaşma belgesinin çelişkili ifadeler içerdiği, kıdem tazminatı ve iki maaş tazminat ödenmesi öngörüldüğü halde diğer tazminat ve işçilik alacakları bakımından hakkın gerçekleşmediği veya karşılığının ödendiği şeklinde sözcüklere yer verilerek Türk Borçlar Kanunu’nun 420. maddesinde aykırı şekilde ibra etkisi kazandırılmaya çalışıldığı, kıdem tazminatı dışındaki alacaklar ve işe iade davası ile ilgili olarak delil oluşturma ve dava açma yasağı oluşturma yönünde çaba içine girildiği, fesih yasağı bulunan dönemde, davacının ikramiye düzenlemesine yönelik değişiklik teklifini kabul etmemesi sonucunda, ücretsiz izne çıkarılma baskısıyla işçinin iradesi fesada uğratılarak istifa dilekçesinin alındığı, bu durumda, usulüne uygun bir arabuluculuk görüşmesinin yapılmadığı, yapılan işlemlerin, geçerli ihtiyari arabuluculuk faaliyeti olarak nitelendirilemeyeceği, iş akdinin davalı işverence geçerli neden olmadan feshedildiği; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir…”